30 Ocak 2014 Perşembe

1 Şubat 2014 "Didem ŞARMAN Eğitim & Danışmanlık Şirketi"




Sevgili dostlar, arkadaşlar, danışanlar, büyükler, kız ve erkek kardeşler, tek başıma yürüdüğüm bu yolda bana sürekli gönülden destek olanlar, hiç yalnız bırakmayanlar, sürekli takip edip, yazılarımı paylaşanlar, başkalarına okutanlar, beni önerenler, emeğimi ve çabalarımı takdir edip, işimi aşkla yaptığımı canı gönülden görebilenler..... İyi ki varsınız.

Sizinle önemli birtakım değişiklikleri ve gelişmeleri paylaşmak istiyorum. 2010 yılında çıktığım bu yolda, en büyük hedeflerimden birini gerçekleştirmek üzere olmamın mutluluğu ve sevincini hissediyorum. Dört senedir aldığım kişisel gelişim, psikoloji ve astroloji eğitimlerimle birlikte bugün kendim için çok önemli bir yol ayrımına gelmiş bulunmaktayım..

Daima tek başıma yürüdüğüm bu yolda, gerek bilgileri gerekse dostlukları ile yaşamıma ışık tutan, bana bilgeliğimi hatırlatan astroloji öğretmenlerime ve aileme teşekkürü bir borç bilirim.

Uzun ve zorlu bir yolculukta, ben yorulduğumda bile elimden tutup kaldıran her kimse, o kişilere teşekkür ederim..

28. yaşımın içindeyim ve şu anda astroloji alanında kendi adımı markalaştırmak, kuracağım astroloji okulunun ülkemize ve insanlara faydalı olmasını sağlamak ve sürekli kendimi geliştirmek adına yüksek çaba ve özveri içerisindeyim.

Amacım, astroloji gibi ülkemizde çok da fazla doğru tanınmayan değerli bir sanatı, sizlere daha iyi tanıtmak, öğrenmenizi kolaylaştırmak ve kendi yaşamınızdaki gelişmeleri, hayat yolunuzu anlamlandırmanıza destek olabilmektir.

Benim çalıştığım sistemde, hislere %10 oranında gerek vardır. İstatistik bilgi, veri toplama, gözlem ve deneye ise %90.. Astrolojiyi öğrenmeye başladığım ilk gün onu tanımladığım cümleleri sizinle paylaşmak isterim:

Astroloji, zamanın çizgisinde ileri ve geri hareket edebilme kabiliyetine sahip, her bir parçanın bütünün bilgisine sahip olduğu bilinci ile hareket eden, içeride ne varsa dışarıda o vardır ilkesine dayanarak, kişinin karakteri, sahip olduğu yaşam potansiyelleri ile yaşam döngüsü içerisinde karşılaşacağı olayların, konuların, insanların rengi ve kişinin yapacağı muhtemel seçimleri tasvir eden,  astronomi, psikoloji, sosyoloji gibi bilimlerden faydalanarak insanların yaşamına ışık tutan  gökbilimleri sanatıdır.
Astrolog ise, siyasi ve yüksek ticari amaçlar gütmeden, daima evrenin kendisine sunduğu bilgiler eşliğinde bilgeliğini geliştiren, gündemi takip eden, tarafsız kalmayı başaran, hisleri kadar kendi zekasına değer veren ve bunu ön planda tutan, her bir insanın yazgısına, seçimlerine ve özgür iradesine saygı duyarak, ona duymak istediklerini değil, duyması gerekenleri söyleyebilme kalitesi ve yeteneğine sahip, bu sistemi günden güne işleyen bir sanatçıdır.”

Bugün gelmiş olduğum noktada, astrolojiye daha fazla katkı sağlamak, kendi çalışmalarımı daha fazla insana ulaştırmak ve kendi değerimi en başta kendime hatırlatmak adına, Didem Şarman ismini kurumsal bir yapıya kavuşturmuş bulunuyorum.

1 Şubat 2014 itibariyle, Didem Şarman Eğitim & Danışmanlık şirketimi resmi olarak açmış ve kurmuş bulunuyorum.  Bundan sonra vergimi ödeyeceğim ve çalışmalarımı markalaşma yolunda ilerleyen kurumsal bir şirket olarak sürdüreceğim için, sevinç, heyecan ve mutluluk içerisindeyim.

1 Şubat 2014 itibariyle, Türkiye’nin saygın kuruluşlarından olan Doğan Holding bünyesinde, Radikal Gazetesi Astroloji yazarı olarak, günlük, haftalık, aylık ve yıllık yorumlar ile, gündeme dair tüm gelişmeleri paylaşmanın gururu, mutluluğu ve sevinci içerisindeyim.

1 Şubat 2014 itibariyle, Pembe Şeker Blog, Didem Şarman blog (incididem.blogspot.com) ve resmi internet sitemde(didemsarman.com) yazılarımı yayınlamaya devam etmenin gururu ve mutluluğu içerisindeyim.

Beni bu yolda yalnız bırakmayan çok değerli okuyucularıma ve beni takip eden herkese binlerce kere teşekkür ediyor ve hepinize sevgi ve saygılarımı iletiyorum. Bana bu yaşamda verilen en değerli hediye, sizlerin bana verdiği sonsuz destek ve hissettiğiniz güvendir.  

Siz değerli okuyucularıma, danışanlarıma, öğrencilerime, anneme ve artık yanımda olamayan babama, aileme, Devrim Dölen ve Devrim Yılmazer’e, onların kıymetli annelerine, kedilerime, Pınar Yazır Özgür, Rauf Özgür, Mahasti, Ezgi ve tabi ki benim tek sahibim, canımdan öte can olan Allah’a ve bana yol gösteren rehberlerime sonsuz teşekkür ederim….

Eğer bir hayaliniz varsa ve bu hayali iyi kötü her günde sürdürebilecek cesaretiniz, o vakit eyleme geçin; çünkü evren sadece eyleme geçenlere sahnede olma fırsatını verir.

Sevgilerimle


Didem ŞARMAN

19 Ocak 2014 Pazar

Başak & Balık Sonsuzluğun Dünyadaki Yansıması





Bir Balık ile Bir Başak evvel zaman içinde kalbur saman içinde iken karşılaşırlar ve dünya o günden sonra iki ayrı yaratılıştaki insanın, birbirine duyduğu sonsuz çekimi ve aynı zamanda birbirlerini bir türlü anlayamayan doğalarına şahit olmaya başlar..
Biri mantık insanı, biri dalgınlıklar insanı.. Bu iki insan tesadüf olunca ne mi olur, bakın neler olur J

Hep ciddi yazı yazacak değilim öyle değil mi :))

1)
Başak: Canım sana söylediğim konuyu düşündün mü ?
Balık: Hangi konuyu aşkım ?
Başak: (ifadesiz bir yüz takınarak) Şaka yapıyorsun sanırım.. Nasıl unutursun ?
Balık: Neyi unuttum ki ?
Başak: Neyi mi unuttun ? İnanmıyorum sana, sen sanırım beni hiç düşünmüyosun!
Balık: Olur mu tüm hayallerim seninle
Başak: Tamam da peki sen düşündün mü o konuyu ?
Balık: Aşkım benim o konudan hiç haberim yok, konu tam olarak neydi ???
Başak: ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı

2)
Balık: Sen benim hayallerimin en güzel yanısın. Seni görmeyi çok özledim..
Başak: Tamam canım gel o zaman..
Balık: Nereye ?
Başak: Nereye olacak yanıma.
Balık: Haa tamam, o zaman haftaya yanındayım birtanem

1 Hafta Sonra…

Balık: Aşkım nasılsın ?
Başak: Nasıl olayım sence !!!
Balık: Niye bir şey mi oldu ki ?
Başak: Ne mi oldu ? Ne demek ne oldu ? Sen daha iyi biliyorsun ne olduğunu ?
Balık: Benim bilmem gereken bir şey mi vardı ?
Başak: Offffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffffff

3)
 Balık burcu akşam arkadaşlarıyla dışarı çıkacaktır ve bizim meraklı da olayın detaylarını öğrenmek istemektedir.
Başak: Sevgilim bak beni bilgilendir, kaçta gideceksin, kaçta geleceksin, ne yapacaksın yoksa merak ederim tamam mıııı?
Balık: Tamam aşkım hiç merak etme hep haber vericem.

45 dk sonra...

Balık: Ben Alsancaktayım.
Başak: ??? Hani arayacaktın giderken ?
Balık: Aşkım o sırada acele çıktım unuttum
Başak: Neeee ? Beni mi unuttun ?
Balık: Aşkım seni unutmam mümkün mü hiç ? Sen benim kraliçemsin..
Başak: hımm peki o zaman ama arada mesaj at, konuşalım, bak merak ederim sonra..
Balık: tamam aşkım hiç merak etme zaten tüm aklım sende.. (!)

3 saat sonra… akşam 23.00

Balık: X mekana geçiyoruz, süperim, beni merak etme.
Başak: Çok düşüncelisin, çok teşekkür ederim !!!! (Allah seni kahretsin inşallah)
Balık: Bir problem mi var ?
Başak: Cehennemin dibi var !


4) 
Başak: Canım ben artık kola içmemeye karar verdim, çok sağlıksız, ayy allah korusun sonra erken yaşta hastalıklara falan tutulurum, malum bu kola bir sürü organa zarar veriyormuş..
Balık: Ha bi de içmeyi düşünüyodun yaniii !
Başak: Niye, ne demek istedin şimdi sen !
Balık: Afrikada'da milyonlarca insan aç iken, sen hala burada kola içip içmemeyi tartışıyorsun.. İnanamıyorum.. Biliyor musun oradaki insanlar ne durumda.. Bu dünya neden böyle, niye hiçbirimiz eşit yaratılmadı ki.. 
Başak: ????!!

5) Başak: Seninle ilk tanıştığım gün aslında seni beğenmemiştim, ama sonra halin tavrın, özenli düzgün hareketlerin ve konuşmaların, kendini geliştirme isteğin, -de leri ayrı yazışın, dilbilgisine önem vermen, çevreye, doğaya ve insanlara karşı hassas yapın doğrusu beni biraz etkiledi..
Balık: Ben ise seni ilk gördüğüm andan itibaren "tarifsiz" bir aşkla seviyorum..
Başak: ............

6)  Binbir tavır, surat ifadesi değişikliği ve kapristen sonra nihayet Başak insanı Balık'a bir problem olduğunu fark ettirebilmiştir.
Balık: Küstün mü sen bana?
Başak: Ne münasebet yetişkin insanlarız ben küsmem!
Balık: Neyin var peki ?
Başak: Sen beni hiç dinlemiyorsun ki..
Balık: Olur mu aşkım dinliyorum seni tabi ki, anlat bakayım aşkına kim canını sıktı senin ?
Başak: Sen !
Balık: Ne ? Ben mi  ? Neden ? Benim hiçbir şeyden haberim yok ki..
Başak: Şimdi sen geçen cuma Ahmetler'le eğlenmeye gitmiştin ya oraya 9 da gideceğini söylemiştin ama 10 da gitmiştin, sonra ben seni aramıştım açmamıştın, mesajıma cevap da vermemiştin, sonra ben sana ulaşamayınca..
Balık: Aşkım tabi ki ulaşamadın çünkü ben seni o kadar çok düşünüyorum ki, sırf sen bana arar da ulaşamazsan diye telefonumu şarja taktım üç saatte doldu..
Başak: :SS !! ?? aaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa ! İmdaaaat !

Balık’ın unutkanlıkları ile Başak’ın unutmamazlıkları yan yana gelince ne mi olur ? Belki ilk görüşte aşk, belki senelerce sürecek kopmayan bir ruhsal bağ..  Gerekten de en iyi dostluklar ve ilişkiler bu ikiliden çıkabilir, çünkü zıtlıkların dünyası birbirini tamamlar ve kişi kendinde eksik olan şeyleri karşısındakinde görmeye, onun aracılığıyla tamamlanmaya başlar.. ve tabi ki gerçek şu ki, birbirilerini anlamaları çok uzun zaman alabilir.. J




ALKOL BAĞIMLISI DEĞİL/ SEVGİ YOKSUNLUĞU ÇÖKÜNTÜSÜ

Alkolik, bağımlı ve sorunlu diyorsun ama..

Doğrusu ben bir insanın alkolik olmasına veya sigara ya da madde bağımlısı olmasına takılmam.. Bunların altında yatan nedeni araştırmaya başlar zihnim.. Yüreğim birden onunla bağlantı kurar ve onu bu hale getiren sebep neler olabilir diye "görmeye" başlarım..

Dikkatli bakan insanlar için zor bir ülkede yaşıyoruz. Maddi manevi birçok şeyi feda edip, yeniden yapılandırmaya çalıştığımız bir dönemdeyiz..
İlişkiler eski zamanlardaki gibi samimi değil sanki, hep bir eksiklik var gibi.. 
Bastığımız topraklar, yuva dediğimiz ülkede her gün yeni bir tedirginliğe uyanıyoruz..
Zamanla sanki bir şeyleri yitiriyor muyuz.. "duygularımızı.."
Maddi dünyanın öne çıktığı bu yıllarda, ruhumuzla iletişim kurmaya daha çok ihtiyacımız var.

Bir insanın duyarlı ve hassas bir yaratılışa sahip olması, zaman zaman ince ince keskin bir bıçakla oyar ruhunu.. Bunu ben de yaşadım. Varoluş sorunları, sorgulamaları geçirdim.. ama buraya adapte olmaktan başka çarem olmadığı için, sonunda mümkün olduğunca uyum sağlamaya çalıştım..

Birbirimizi daha çok sevmeye ihtiyacımız var.. 
Çocuklarımıza özgüveni yüksek olsun diye her şeyi serbest bırakmamaya, ağzına geldiği gibi konuşmanın etkili olmayacağını öğretmeye, daha fazla spor ve zeka oyunlarına yönlendirmeye ihtiyacımız var..

Unutulmaya yüz tutan değerlerimizi hatırlayama ihtiyacımız var..
Tarihimizi okuyup araştırmaya, diğer ülkelerde neler oluyor, bu ülkede uygulanan yaptırımlar diğer ülkelerde olsa neler olurdu bunları araştırmaya ihtiyacımız var..

Her şeye kafa sallamamaya, alışmamaya, zaman içinde sesimizi yükseltip, burada ben haklıyım demeye ihtiyacımız var ve tabi ki düzgün bir üslupla..

Daha çok insan tanımaya, daha çok ülke görmeye, daha çok hayvan ve doğayı sevmeye ihtiyacımız var.. 

Yüzeysellikten kurtulup, derin ilişkiler geliştirmeye ihtiyacımız var..

Kadınların vücutlarını teşhir ederek bir erkeği cinsel yönden etkilerken, aslında zekalarına güvenmeye ihtiyaçları olduğunu anlamamıza ihtiyacımız var..

Erkeklerin bir geceden bir şey olmazdan ziyade, daha farklı bakış açıları geliştirmeye ihtiyacı var..

Yalanların bitmesine, doğrulara, sevgiye, aşka ihtiyacımız var...

Bilmem... İşte öyle...

Alkolik, madde bağımlısı, sorunlu diyorsunuz, aşağılıyorsunuz da, her alkoliğin hikayesinde "bir sevgi eksikliği ve aşırı duygusal hassasiyet var.." 

Sizin de bunu anlamaya ihtiyacınız var !

Didem ŞARMAN

18 Ocak 2014 Cumartesi

NEJAT İŞLER’E DUALARIMIZI GÖNDERİYORUZ..


Sevgili Nejat İşler, Tanrı’nın Eli Senin Üzerine Olsun..

Az önce Nejat İşler’in doktorunun yaptığı açıklamayı öğrendim ve inanın çok üzüldüm. Henüz çok genç ve umarım bu derdi bir an evvel atlatır. Sizlere astrolojik olarak konuyu açıklayacağım. Aşağıda gördüğünüz haritada içeride olan Nejat İşler’in gd haritası, Dışarı gördüğünüz ise gökyüzü an haritasıdır.




Öncelikle Nejat İşler için söylenen akciğer problemi olduğu ve siroz hastalığı teşhisi.  Konuyu birkaç ay geriden alacak olursam, Nejat İşler’in natal haritasındaki Satürn’e,  3 Kasım 2013’teki Akrep Burcunda gerçekleşen Güneş tutulması karşıt açı yapmıştır. Hemen ardından Aralık 2013’te bu kez transit Satürn, natal haritadaki Satürn’e karşıt açı yapmış ve Nejat İşler aynı zamanda 40 yaş civarı deneyimlenen Neptün kare Neptün döngüsüne girmiştir. Bunların iç içe geçmesinin anlamlarına bakacak olursak, Satürn 11 ve 12. Evin doğal yöneticisi, 8.evin ise yücelim yöneticisidir. Hastaneler ve şifa bulma alanını, aynı zamanda da yaşam sonunu gösterebilecek bir ev olan 12.evin yöneticisi hem tutulma hem de transit Satürn tarafından sert görünüm almıştır. Bunu belki de uzun zamandır devam eden bir hastalığın aniden yoğun bakıma alınması sürecini, yaşamsal tehlikeler evinin yücelim yöneticisinin Satürn olması ve ani yaşamsal tehlikeleri de göstermesi açıklayacaktır. Satürn transitlerde hasar görmüştür fakat bu transitler açıkçası bu derece vahim bir tablo çizmeye yetmeyebilirdi. Tabi eğer Neptün ve Şiron transitlerini saymazsak..

Nejat İşler’in haritasında yaşam sonunu gösteren iki evin de yöneticisi olan Merkür, Şu anda transit Neptün ile kavuşum halindedir. Yani Neptün, Merkür’ün üzerinde, transit Şiron da natal Güneş’in üzerindedir.

Merkür astrolojide kuvvetli öksürüğü sembolize ederken, natal Merkür’ün natal Jüpiter’den aldığı kare açı tamamen akciğer rahatsızlığını göstermektedir. Bu durumda transit Neptün, Merkür’ün üzerine gelerek, hem de hemen bu ay için değil, özellikle Şubat 2013’ten itibaren akciğerler konusunda belirgin bir rahatsızlık, hastalığın teşhisindeki zorluk veya Nejat İşler’in yaptığı gibi “hastalıkla yüzleşmekten kaçış veya hastalığı kendi haline bırakma” yı günümüze dek vermiştir.Neptün'ün natal Merkür'e kavuşumu natal haritadaji Jüpiter Neptün kavuşumunun, yine natal haritadaki Merkür'e kare açısını, transitte üzerine gelerek "açmıştır" Böylece akciğer sorunu daha belirgin hale gelmiş ve yaşamsal tehlike oluşturmaya başlamıştır.

Şiron ise Güneş’in üzerindedir ve kişinin genel sağlık durumuyla ilgili tüm problemleri, acı veren tarafları artık su yüzüne çıkartmıştır.

Nejat İşler ikinci transit Neptün’ün natal Merkür’e kavuşumunu 4 Ocak 2014 itibariyle deneyimlemeye başlamıştır ve 18-22 Ocak 2014 tarihleri Merkür’ün alacağı görünümlerden dolayı oldukça kritik bir eşiktir.
   
Yıl gereği de 2014 Şubat ayına kadar kendisi hassas bir zamandan geçiyor. Eğer bugünleri Allah’ın izni ile atlatırsa, sağlığına kavuşacağına inanıyorum, ama bu zaman alacak.

Hastalığın ciddiyeti ve problemin boyutları ortadadır. Nejat İşler’e Allah’tan acil şifalar diliyorum ve hepimizin onun için dua ettiğini biliyorum.


Didem ŞARMAN