Ülkemiz Özgecan Aslan’ın ölümünün
ardından, bir kez daha en hassas olduğu noktadan yara aldı ve milyonlarca insan
aynı anda tek yürek olup, yasa boğuldu. Ülkemizde kadına yönelik şiddet,
istismar ve kadın haklarının sürekli olarak tartışma konusu olması aslında
yıllardır adeta kanayan bir yara halinde, ancak ilk kez bu kadar yüksek bir
tepki ile ve eşzamanlı olarak kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri
protesto edildi. Bunda Özgecan’ın kişisel haritasında “Zuben Elgenubi”
yıldızının etkili olması, onu yıldızın anlamsal karşılığı olarak “sosyal alanda
devrim, pozitif sosyal reform” yapmak üzere bir misyon taşıdığını da ayrıca
göstermektedir. Ancak konu her ne olursa olsun bırakın vahşi bir cinayeti,
bünyesi sevgiden oluşan, hassas bir varlık olan kadının saçının teline bile
zarar vermek belki de dünyadaki en büyük günahlardan biridir ve hiçbir şekilde
tarifi, anlatımı veya telafisi mümkün değildir.
Bu olaylar esnasında birçok sanatçı
ve göz önünde olan isim konuyla ilgili harekete geçerek, olayla ilgili
toplumsal duyarlılık başlatmak üzere harekete geçti. Ancak benim özellikle
dikkatimi çeken isim, her alanda “beni kullanın” diyerek, tam destek veren ve
eyleme katılan, sosyal medya hesaplarında bu durumu sürekli paylaşan Demet
Akalın oldu. Bu konuyla ilgili destek veren herkese buradan teşekkür etmek
isterim.
Peki kadın cinayetleri ve kadına
yönelik istismarın Türkiye’de bu kadar fazla olmasının sebebi astrolojik olarak
nedir ? Kadınlar astrolojide Ay ile temsil edilirler. Ay, dişi enerjiyi, kadını
ve mundan astrolojide halkın rahat ettiği alanı, iç güvenliği temsil etmektedir.
Türkiye haritasında Ay İkizler burcunda
ve 29 drc’de konumlanarak 12.eve yerleşmiştir. Yukarıda gördüğünüz harita
Türkiye’nin haritasıdır.
29 drc astrolojide problemli bir “sınır” derecedir, çünkü 29 drcde yer alan bir gezegen
veya ışık bir diğer burca geçmeye hazırlanmakta, ancak içinde bulunduğu burçla
ilgili misyonunu hala daha tamamlamamaktadır. Bu da iki arada bir derede
kalmasına ve zaman zaman krizlere sebep olmaktadır.
Astrolojide 12.ev yine sorunlu bir alandır ve kayıpları, evrensel enerjiyi,
iyileşmeyi, şifa bulmayı temsil etmektedir ve içinde maddi, somut hiçbir şey
yoktur. Burası tamamen ruhsal, dokunulmaz ve bilinmez enerji ile dolu hassas
bir alandır.
İkizler burcu dedikodu,
hızlı iletişim, haberlerin oradan oraya taşınması, yüzeysel aktarım, yazılı ve
sözlü iletişim, muhabirler, gazeteciler, öğrenim ve eğitim, kısa seyahatler
gibi alanları kendi içinde barındırmaktadır.
Örneğin ülkemizde asparagas haberler,
ortaya çıkan ve ne olduğu belirlenemeyen ses kayıtları, muhbirler, ajanlar,
sürekli yapılan dedikodular, magazinin zaman zaman kötüye kullanımı, gazeteler
ve gazetecilerin sıklıkla zor durumda kalmaları, eğitim ve öğretim sistemi ile
ilgili sürekli ve durmadan yapılan değişiklikler ve pek tabi ki kadına yönelik
kayıplar, kadınlarla ilgili sıklıkla yapılan kayıp haberleri, kadının zor
durumda kalması, kadına esasen değer verme konusunda yetersizlik gibi konu
başlıkları Ay’ın İkizler burcunun 29 drcsinde ve 12.evde yerleşmesinden
kaynaklanmaktadır.
Aslına bakılırsa 12.ev öylesine yoğun
bir enerji barındırır ki, orada ne olduğunu tam olarak tanımlayamazsınız. Ancak
kayıplar olduğu kadar şifa, iyileşme, yenilenme ve yeniden doğum alanı da
olduğu için, Türkiye’de bu konuda oluşacak en ufak yeni bir farkındalıkla yine
bir “kadın” figür her şeyi yeniden düzeltme
ve iyileştirme rolü oynayabilir. Bunu siyasi alanda da yapabilir, toplumsal
uyanışa destek olmak amacı ile de yapabilir. Yukarıda örneğini verdiğim gibi,
sosyal medya gücünü inanılmaz derecede iyi kullanarak, varlığını toplumsal
uyanışa destek olmak için kullanan Demet Akalın bunun en son ve en iyi
örneğidir.Bunun yanısıra İkizler burcunun temsil ettiği sosyal medya hesapları, ülkemizde birçok kriz anında insanların hızlı haberleşmesine ve birbirlerine yardım ulaştırmalarına sebep olarak "kurtarıcı ve iyileştirici" bir rol oynamıştır. Yani 12.evde yer alan problemlere açık olan İkizler burcundaki Ay, olumlu ve farkındalıkla kullanıldığında iyileştirici ve yardımcı rolleri tahminlerinizin üzerinde iyidir.
Peki neden şimdi bu konu bu kadar
yüksek sesle dile getirilmeye başladı derseniz size 20 Mart 2015’te 29 drc Balık burcunda gerçekleşecek olan Güneş
Tutulması’nı örnek göstereceğim. Bu tehlikeli ve yine sınır derecede
gerçekleşecek olan tutulma, Türkiye’nin 12.evde 29 drcde yer alan Ay’ına tam kare açı kuracaktır. Bir Güneş
Tutulması gerçekleşmeden önce ve sonraki en az 3 aya kadar etkilerini yoğun bir
şekilde hissettirir, hele ki böyle spesifik bir açı barındırıyorsa.
Esasen şu anda bu tutulmanın etki
alanında olduğumuz için, 2015’in Mart
ayı özellikle çok ama çok önemli olmakla birlikte, yılın ilk 6 ayı ilgili
konularda gündem maddeleri yaşanmaya devam edecektir. Yukarıda belirttiğim gibi
özellikle gazeteler, gazeteciler,
muhabirler, spikerler, sunucular, eğitim alanında çalışanlar ve tabi ki
kadınlar ön plana çıkacak, Ay bir ülkenin halkının gelenekleri, tabuları ve
halkın genel durumunu da ifade ettiği için, yaşanacak tutulma bu konulardaki
tabuların yıkılması, yenilikler getirilmesi ve bu konularla ilgili yaşanan
üzücü olayların iyileştirilmesi için esasen büyük bir farkındalık yaratacaktır.
Dolayısıyla yaşanan olaylar içler acısı olsa da, Özgecan bir daha geri
gelemeyecek olsa da “bu son olsun” demek için geç değil ve yine kadınların
öncülüğünde Türkiye’de bu konuda çok önemli adımlar kat edilebilir.
Bu süreçte yaşayacağımız her olay,
aslında ülkemizin tekamülü, gelişimi ve insanların “sevgiye” uyanabilmeleri
için bir ışık olacaktır.
Gökyüzünün yarısını kadınlar taşır." Cesare Pavese
Didem ŞARMAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder