Merhaba,
Son
bir yılda yaptığım ülke öngörülerimin olay anından birkaç ay önce gerçekleşmesi
sebebi ile gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim.
Darbe
Girişimi sonrası Türkiye’yi bekleyen 8 aylık süreci bir önceki yazımda yazmış
ve Temmuz 2016’da paylaşmıştım.
Bu öngörülerden en önemlileri;
Temmuz
2016’daki yazımdan;
(Yazının tamamı: http://incididem.blogspot.com.tr/2016/07/darbe-girisimi-sonrasi-turkiye-astroloji.html )
1)GERÇEKLEŞEN BEŞİKTAŞ STADI PATLAMASI, MAÇKA PARKI PATLAMASI ve
BÜYÜKELÇİ SUİKASTI ÖNGÖRÜSÜ
27 Aralık-18 Şubat 2016 periyodu,
mecliste önemli kararların alınıp uygulanacağı, yasalar, eğitim ve uluslararası
konuların öne çıktığı bir zaman olarak görünürken, bu kararlarda yabancı
devletlere karşı yaptırımlar ve uzlaşmayan, kendi çıkarlarımızı korumak için
uluslararası barış ortamını bozan hareketlerde bulunabileceğimiz yeni durumlar
söz konusu olabilir. Ülkenin geleceği ile ilgili önemli kararlar bu periyotta
alınacaktır.
11
Şubat 2017 Ay Tutulması ve 26 Şubat 2017 Güneş Tutulması,
(Ocak, Şubat, Mart, Nisan aylarında etkili) Türkiye haritasında Neptün ve Güney
Ay Düğümü’nü tetikleyerek, Özellikle Ocak, Şubat ve Mart aylarının belirsizliklerin,
yanlış bilgilerin, net olmayan konuların artacağı, bizim gözlemlediğimizden çok
daha başka gelişmelerin de işin içinde olabileceği süreci gösterirken, burası
ülkemizde önemli bir depremi de( Ocak, Şubat, Mart) tetikleyecek olarak
görünmekte. Şu ana dek görülmemiş yasa önerileri ve yönetim şekli bu süreçte
hayata geçirilmeye başlanabilir.
Doğum saati, yeri ve tarihinize göre çıkarılan kişisel haritanız üzerinden yılın etkilerini takip etmek için danışmanlık koşulları hakkında bilgi için bana mail yazın: didemsarman@yandex.com
ŞUBAT
2017’DEN İTİBAREN YENİ ÖNGÖRÜLERİM
Bu
senenin profeksiyon hesabını 2016 Temmuz’da paylaşmıştım. 29 Ekim 2017’ye dek
olan zamanda öncelikle bu periyot konu başlıklarını veriyor.
2016
Ekim-2017 Ekim aralığındaki bir yıl ise son yılların en önemli periyodu olarak karşımızda
durmakta. Türkiye haritası bu süreçte ana konu başlıkları olarak “İktidar ve
gücü yönetenlerle ilgili alışık olunanın dışında çarpıcı ve yeni gelişmeler,
Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, Başbakan, en üst rütbede olanlar, açık ve
net olarak toplumsal liderler, devletin yönetim şekli, ani gelişen krizlerle
başa çıkabilme, devrimsel hareketler, Türkiye’nin bilinen yüzünün değişimi,
ordu ve polisin etkin kullanımı anlamında gelişmeler yaşarken, süregelen son
yıllardaki iç tehditlerin dışında, dış tehditlerle de çok açık bir şekilde
yüzleşmek zorunda kalacak.
(Şu anda TSK’nın içine sızan paralel yapı ve diğer
problem geliştirebilecek yapılardan kişiler tutuklanıp, gözaltına alınsa, ordu
kısa sürede tamamen iktidarın ve ülkenin hedeflediği pozisyona getirilip,
temizlense ve böylece bir daha darbe girişimi olasılığının ortadan kaldırılması
hedeflense de, bu kez içerideki terör olaylarının artışı dışında, dış
müdahaleler ile de ilgileneceğiz.)
Senenin
genel tanımına baktıktan sonra, Şubat ayı itibariyle ay ay öngörüleri
okuyabilirsiniz.
KUZEY SURİYE'DE GÜÇLENME
18 Şubat-23
Mart 2017:
Donanma, yabancı ülkelerin ülkemizde bulunan vatandaşları, yabancı ülkeler,
ihracat, yasalar, uçaklar, sanatçılar ve hukuksal alanlarda gelişebilecek
problemleri çözümleme ve bu alanlarda yeni kararlar alma zamanındayız. Bu,
sınırlayıcı, kural koyucu ve olayın şekline göre zorlayıcı bir etkidir.
Genel olarak yabancı devletlerin / terör
örgütlerinin müdahalesine rağmen, oldukça kontrollü ve soğukkanlı bir düzende hem
Türkiye içinde hem de Suriye politikamızda ilerleyeceğimizi belirtmeliyim.
Suriye’de El Bab’ın ardından Rakka ve
Münbiç’in önceliğimiz olduğunu açıklayan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın
sözleri de Suriye’de Türk ordusunun DAEŞ’i sıkıştırmaya ve bölgeden temizlemeye
yönelik hareketin devam edeceği yönünde. Bu süreç, Rakka ve Münbiç’e olasılıkla
PYD ve YPG’nin dahil olmasındansa, Türk ordusunun bu bölgeleri kontrol altına
almak üzere harekete geçmesi ile devam edecek, Mayıs ayında Türkiye, Suriye’de
ilerlemeye yeni harekat planları ile devam edecek ve bölgede güçlenecektir.
Siyasetçileri zorlayan ve siyaset insanlarını
kontrol altına, baskı altına alan bu görünümde, suikastlar açısından önlem
almalıyız. (26 Şubat Güneş Tutulması önümüzdeki 4-5 ayı etkileyecek olsa da,
örneğin Cumhurbaşkanımız’ın doğum haritasındaki Güneş ve Ay Mars kavuşumu kare
açısını dışarıdan tetikleyerek, sağlığı ve düşmanlıklarla karşılaşma açısından
tedbirli olması gereken dönemi anlatıyor)
REFERANDUM SÜRECİ
23 Mart 19
Mayıs aralığı
Öncelikle 28 Nisan’a dek referandum sürecinde, ülkenin geçmişinin,
tarihinin ve temel
yapısının ani ve yeni bir devrimsel hareket ile değişeceğini
göstermekte.
Bu doğrudan referandum sürecini ve süreçten olumlu sonuç
alınmasını göstermekte; ancak 28 Mart’tan başlayarak 28 Mayıs’a dek şiddetli
karşı koyma ve terör eylemleri ile karşılaşabileceğimizi belirtmeliyim. Burada,
halkın içinden bir kesim de kendince bir özgürlük hareketi başlatmak
isteyebileceği gibi, özgürlük hareketi başlığı altında toplumda iz bırakan ve
korku uyandıracak eylemleri de gerçekleştirebilirler.
Hatta tam referandum günlerinde ülke haritası
Uranüs’ten çok sert açılar alacağı için, referanduma birkaç gün kala da bunu
erteletmek veya gerçekleştirmemek adına eylemler planlanabilir.
Her halükârda, bu sene sistem değişikliği
kadersel bir etki olarak karşımızda durmakta ve göstergeler bu çerçevede
referandum sonucu ile ülkenin yönetimsel yapısında değişiklik meydana
geleceğini işaret ediyor. Bu da referandumun kabul edilmesi ve yeni sisteme
yavaş yavaş geçiş yapılması demek.
Ayrıca
burası maden ocakları açısından da dikkat
edilmesi gereken zamanlamadır.
DEVLET MEMURLARI ve ÖĞRETMENLER
19 Mayıs-29
Temmuz Aralığı: Öncelikle burada 19 Mayıs-28 Haziran periyodunda devlet memurları
ile ilgili yeni kararlar alınabilir. Üniversiteler ve üniversite hocaları,
öğretmenlerle ilgili yeni yasalar ve iş teklifleri gündeme gelebilir.
28 Mayıs-28
Haziran aralığında; açık düşmanlıklar, milli savunmayı ilgilendiren konular, yer altı
ve madenlerle ilgili problemlere açık zaman.
Bu periyotta
gizli örgütlerin üyelerinden önemli bir kişiyi yargılama sürecine tanık
olabiliriz. Fetö terör örgütü ile ilgili önemli bir gelişme/yakalama/yargılama
sözkonusu olabilecek.
28 Haziran
28 Temmuz
periyodunda ise TBMM’de tekrar ülkenin geleceğini ilgilendiren ciddi ve yeni
kararlar alınacaktır. Burada çalışan kesim için bazı hakların iadesi, atama veya
göreve iade mümkün hale gelebilecek.
29 Temmuz-22
Ekim Aralığı:
Özellikle dış politikada güçlü adımlar
atacağımız, devlet memurları ve çalışanlar ile ilgili tekrar düzenleme
yapılmasını içeren, ülkenin yönetiminde etkin rol oynayan bir kişinin makam
veya mevki değiştirmesini gündeme getirecek zaman. (Istifa, yerine başkasının
gelmesi, birinin başka bir yolu tercih etmesi vb.)
Önemli
Zamanlar;
10 Temmuz-26 Ağustos 2017 aralığı depremler
açısından dikkate alınmalı ve değerlendirilmelidir.
10 Temmuz-26 Ağustos 2017 Risk Haritası |
Bu zaman aralığı yine kitlesel terör hareketlerini
tetikleyebilecek etkiye sahip.
15 AĞUSTOS-5 EYLÜL 2017 RİSK HARİTASI |
REFERANDUM ZAMANI HALKIMIZ DİKKATLİ OLMALI;
14-15 Nisan 2017 Ani gelişebilecek kitlesel
hareket riski (öncesindeki 20 gün, yani Mart24'ten itibaren ve 15 Nisan’ı geçen
bir haftayı da kapsayacak şekilde olabilir)
SURİYE, TÜRKİYE'NİN DESTEĞİNİ ALIYOR !
2017 Ekim ve Kasım aylarında Suriye’nin
muhalif güçleri, Türkiye’nin çok daha büyük bir desteğini alacak.
Suriye’de özellikle 2018’de güç dengesi tamamen
Türkiye’nin de destek verdiği muhaliflere kaymış bir enerji ile ilerliyor. Türkiye
2017 yılında ve önümüzdeki sene boyunca Kuzey Suriye’de daha hâkim bir ilerleme
sağlayarak, DAEŞ’i büyük ölçüde bölgeden temizlemeye çalışacak. Tabi ki bu da
2018’in belirli zamanlarında sert karşılıklar denemelerine sebep olacak gibi
görünüyor. (Bunu ilerleyen zamanda detaylandıracağım)
SURİYE ve MUSUL, TÜRKİYE TOPRAKLARINA DAHİL OLMAK İSTEYECEK !
2020 ve 2021 yıllarında, Suriye halkı, yeni
bir referandum yaparak, Türkiye topraklarına dahil olmak isteyecekler. (Önceki
yıllarda Suriye’nin kaderi için yapılacak yönetimle ilgili referandum -2019-
veya seçimlerin sonuçları ne olursa olsun, Suriye’de bulunan ayrık güçler, bir
diğerinin politikasının ve ülke farklılıklarının -Arap, Kürt, Şii…- içinde
erimek istemeyeceği için Suriye bir bütün olarak tekrar eski Suriye olamayacaktır. )
Dinsel ve etnik yapı farklılıklarından kaynaklanan, bölgesel federasyonlar
şeklinde bir yönetim kurulsa bile bu uzun süremeyecektir. Suriye’deki belli
bölgeler ve hatta bazı başka İslam ülkeleri, Türkiye Cumhuriyeti ile ilgili bir
yönetim şeklini talep eder veya referanduma sunmak şeklinde girişimlerde
bulunacaklardır. Bu Avrupa Birliğine benzer, ortak bir sistemi kullanan
yönetimsel bir yapı olabileceği gibi, yönetim sisteminin doğrudan Türkiye’ye seçimlerle
bağlanabileceği büyük bir “İslam Federasyonu” veya “Türk İslam Federasyonu”
gibi adla anılabilecek bir yapı da olabilir. Bu Cumhuriyet tarihinden beri
yaşanılan en önemli sınır çizgileri değişimi görünümü vermektedir. Türkiye’ye
coğrafik katılımın en büyük parçası Suriye'nin önemli bir bölgesi/bölümü olarak gözükmektedir. Suriye bizimle
ortak hareket etmek isteyecek.
Burada Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanımız Tayyp Erdoğan'ın Suriye politikasında,
devam eden süreç öncesinde 6 yıl boyunca siyasi tutumsal hatalar olsa da insani
açıdan herkesin kabul edeceği bir şekilde Suriye’deki savaştan kaçan
mültecilere topraklarımızı açması ve 3,5 milyon Suriyeli göçmeni ülkeye alması
önemle değerlendirilmelidir. İnsanı olarak 3,5 milyon insanı bir ülke içine
alınmasının birçok sakıncaları olduğunu herkes kabul edecektir.
Avrupa ülkeleri
bu çekinceleri ile mülteci almamaktadırlar. Ülke politikası olarak doğru bir
yaklaşım olsa da insanı olarak yanlış bir yaklaşım olduğunu bu ülkenin
insanları kabul etmektedirler. “Siyası yanlışlık ve tutum” olarak düşünülen bu
konu, aslında savaş zamanında 3,5 milyon ve daha da bilmediğimiz bir rakam
kadar “psikolojik olarak borçlu insanı” kazanmasına sebep olmuş olacaktır.
Fotoğraf: Emrah Bozkurt'un sitesinden alınmıştır. |
Bunun
yanında
Türkiye’nin Fırat Kalkanı ile aktif olarak Özgür Suriye Ordusu ile DAEŞ
bölgelerini temizlemeye çalışmasının da etkileri geri dönecek ve ülkemizde
kalacak Suriye vatandaşı olan kişiler üzerinde etkileri olacaktır.
Bu da
şüphesiz ileriki dönemde, Suriye’deki güçler kendi içlerinde anlaşamadıklarında
ve Suriye bir bütün olarak savaş öncesi haline dönemediğinde Türkiye’ye
fedakarlığının karşılığı olarak yansıyacak görünmektedir. Suriye’de bölgesel
federasyon olasılıkları çözüm sağlamadığında bir nevi psikolojik borçlarını
ödeme veya güçlü ülke Türkiye’ye bakış açısı nedeniyle, Türkiye İslam
Federasyonu veya adını şu an bilemeyeceğimiz bir ortak çatı altında birleşmeye
kapı açıyor olacaktır.
Bu yorumum herhangi bir siyasi bakışımdan veya
tutumundan ayrı olduğunu belirtmem gerekir. Bir siyası görüşü desteklemek
şeklinde yorumlanmasın lütfen. Siyasi görüşlerimiz ne olur ise olsun kadersel
çizginin alacağı yolu belirtiyorum. Zaten bir ülkedeki kadersel çizgi hem
olumlayanlar hem de karşı çıkanların eseridir. Yazgı kartları karıştırır, biz de oynarız.. !
Dahası bu oluşuma zaman içerisinde Musul da
dahil olabilir.
Suriye Savaşı’nın tamamen sona ermesi ve tüm
hatları ile uzlaşmanın sağlanması 2020 yılını bulacak. Türkiye Cumhuriyeti’nin
yeni bir sisteme daha geçmesi ise 2024 yılına kadar devam ediyor olacak.
BİYOLOJİK SİLAHLAR İLE HASTALIK YAYILMASI
2021 yılında dünya genelinde yeni bir savaş
yöntemi denenecek. Kitlesel etkili biyolojik silahlar toplumlar üzerinde tehdit
oluşturacak ve nükleer silah denemelerinden haberdar olacağız. Biyolojik
hastalıkların virüs veya mikrop bulaştırma yolu ile Türkiye’yi de 2021 yılında
salgın bir hastalık ile tehditi riski var
2022 SONRASINDA ORGANİK YAŞAM VE TARIM DEĞERLİ HALE GELECEK.
2022 sonrasında tüm dünyada tarım teknolojisi
ve tohumlarla ilgili yeni çalışmalar yapılacak ve bu süreç 2027 yılına dek
aktif olarak devam edecek. Organik yaşam ve tarımda ilerleme hedef alınacağı
gibi, insanlar doğal hayata geri dönmenin yeni yollarını geliştirdikleri
teknolojiler ile arayacaklar. Bu yıllar arasında Norveç’teki tohum bankası
kendisini yeniliyor ve daha da büyütüyor olacak.
2024'TE YENİ BİR PARA BİRİMİ KULLANILACAK.
2024 Nisan-Mayıs-Haziran aylarında dünyada “yeni
bir para birimi” kullanılmaya başlanacak.
2025'TE MADENDEN PARA KAZANMA DEĞERLİ OLACAK.
2025 yazında yer altı keşifleri artacak ve
dünyanın alt katmanları ile ilgili araştırmalar yapılacak. Madenden para
kazanma değerli olacak.
2028 YILINDA MARS'TA KOLONİ KURMA ADIMLARI ATILACAK.
Şubat-Eylül aralığı 2028 yılında Mars’ta
koloni kurma fikri ile ilgili somut adımlar atılacak. Mars’a önceden yiyecek/tohum
gönderilmesi, güneş enerjisi ve ışık sorununu iyileştirme, oksijen dengelenmesi
için gereken sistemler üzerine çalışılacak.
2028 YILINDA BÜYÜK BİR VOLKANİK PATLAMA GERÇEKLEŞECEK.
2028 yılında ayrıca büyük bir volkanik
patlama meydana gelerek, kıtasal yıkım/bir bölümün yıkılması anlamında etki
yaratacak. Toba Gölü ve Yellowstone Milli Parkı bu anlamda risk düzeyi yüksek
yerler.
2026-2033 YILLARINDA UÇABİLEN ARABALAR, İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI VE ULAŞIMDA YENİ BİR SİSTEME GEÇİŞ/YENİ BİR ARAÇ KEŞFİ SÖZKONUSU OLACAK.
Doğum
saati, yeri ve tarihinize göre çıkarılan kişisel haritanız üzerinden
yılın etkilerini takip etmek için danışmanlık koşulları hakkında bilgi
için bana mail yazın: didemsarman@yandex.com
Önümüzdeki aylarda yazılarıma eklemeler yapmaya devam edeceğim.
Yazımda bana katkıda bulunan değerli hocamız Doç. Dr. Sultan Tarlacı'ya teşekkür ederim.
Sultan Tarlacı Mağara'dan Mars'a kitabını almak için tıklayın:
SOSYAL MEDYA
Facebook’ta
beni takip edin:
Twitter’da
beni takip edin:
Youtube
Kanalıma ücretsiz üye olarak yeni videolarımdan hemen haberdar olun:
İlginçmiş.
YanıtlaSilFuturistik düşünceleriniz oldukça gerçekçi. Temiz Tarıma ve hayvancılığa yatırım yapmalıyız.
Siyaset hususunda bir şey söyleyemeyeceğim.
Turkiye islam devleti mi olacak bunu mu soyluyorsunuz
YanıtlaSilSen cok deyerli bir kadinsin guzel.ülkemin guzel.kizi masallah gurur duyuyorum seninle iyiki bu ilmi ogrenmis iyiki bizimlesin sevgiler
YanıtlaSilBir solukta okudum , ama özelikle suriye ve musul konusundaki araştırmalarınızı tespitlerinizi akıl tahtam'a kazıdım.Teşekkürler Didem hanım
YanıtlaSilBir solukta okudum , ama özelikle suriye ve musul konusundaki araştırmalarınızı tespitlerinizi akıl tahtam'a kazıdım.Teşekkürler Didem hanım
YanıtlaSilülke yönetimi ile ilgili yorumların çıkmaması dileğimdir bu yoruma göre islam devleti görünüyor
YanıtlaSil