29 Mart 2015 Pazar
Yeni Videom'da 2015 için Evlilik Kararı Alan siz, yakınlarınız veya arkadaşlarınız için en iyi kullanabileceğiniz zamanları anlattım..
Youtube'da "DİDEM ŞARMAN" olarak aratıp, videolarımı izleyebilir,
Kanalıma abone olarak yüklediğim videoları ilk siz izleyebilirsiniz .
24 Mart 2015 Salı
23-29 Mart Haftası & Satürn Güneş120 BURCUNUZU NASIL ETKİLİYOR?
KOÇ BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü sizin motivasyon , konsantrasyon ve kararlılığınızı arttırarak,
yaşamınızda çok önemli, uzun vadeli ve kalıcı kararlar almanıza sebep
oluyor.Yaptırım gücünü elinizde bulunduracağınız, içsel dinamiklerinizi iyi
disipline ederek, yaşamınızda keyifli kararlar alacağınız bu süreçte,
kutlamalar yapabilir, partnerinizle çok daha iyi anlaşabilir, genel sağlık
durumunuzda iyileşme gözlemleyebilirsiniz. Özellikle bu hafta başlayacağınız
işler ve ilişkilerde kalıcı olma vurgusu son derece etkili iken, bugün ve yarın,
24-25 Mart tarihlerinde etkin olan Venüs Neptün uyumlu görünümü de hem
bağışlayıcı özelliklerinizin yükselmesine hem de aşk duygularının yaşamınızda
çoğalacağını ifade ediyor. Mutlu haftalar !
BOĞA BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü ruhsal olarak ciddi anlamda güçleneceğiniz, motive olacağınız bir
haftaya işaret ederken, arkanızdan iş çevirenler veya sizden gizli yapılan
eylemlerden de çok rahat haberdar olacağınız, diğer yandan rüyalar yolu ile
alınan mesajlara açık olduğunuz, geçmişinizden gelen insanlarla
yüzleşebileceğiniz ve doğal olarak
geçmiş ilişkilerinizle karşılaşabileceğiniz bir sürece işaret ederken bu zaman
diliminde ruhsal çalışmalar, dinlendiren aktiviteler ve doğal ortamlarda
bulunmayı özellikle tercih edin ve dua, meditasyon, enerji çalışmalarından
sıklıkla faydalanın. Bugün ve yarın, 24-25 Mart tarihlerinde etkin olan Venüs
Neptün uyumlu görünümü, kendinizi çok daha yumuşak, esnek, anlayışlı ve güzel
göstermenizi sağlarken, enerjinizle insanları büyüleyecek, bulunduğunuz her
ortamda çok kolay dikkat çekebilecek ve yeni ilişki tekliflerine de açık
olacaksınız. Ayrıca bu süreç sosyal ortamlardan gelen bir ilişkiye de işaret
ediyor.
İKİZLER BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü, geleceğe yönelik niyet ve dileklerinizin somut anlamda veya proje
olarak karşınızda olmasını sağlarken, özellikle kariyer gelirleri,
topluluklarla yapılan çalışmalar, yeni hedefler belirleme ve arkadaş çevrenizin
desteği anlamında şanslı olacaksınız. Bu zaman diliminde uzun süreli ikili
ilişkilere başlama fırsatınız oldukça yüksek iken, bunu arkadaş çevreniz,
internet veya katıldığınız sosyal ortamlarda başlatabilirsiniz. Diğer yandan bu
haftayı geleceğe yönelik beklentilerinizi net oluşturmak ve çalışmalarınıza hız
kazandırmak açısından değerlendirebilirsiniz. Bugün ve yarın, 24-25 Mart
tarihlerinde etkin olan Venüs Neptün uyumlu görünümü, finansal konularda
hatalara dikkat etmeniz yönünde sizi uyarırken, geçmişte kalan ilişkilerinizle
ilgili duygulara kapılabilir, yaşamınızdaki kişiye karşı affedici, bağışlayıcı
ve sevgi dolu davransanız da, bu iki gün ilişki ile ilgili temelde yatan
sorunları size olaylar aracılığı ile gösterebilir. Genel anlamda muazzam olumlu
bir haftada olduğunuzu hatırlayın ve yaşamınızda doğru hedefler belirleyemeye
çalışın.
YENGEÇ BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü, hafta genelinde günlük yaşamınızda işlerinizin çok daha rahat
çözümleneceği, uzun vadeli işlere başlayabileceğiniz ve görüşmelerinizin son
derece başarılı geçeceği bir sürece işaret ederken, sağlığınız konusunda
iyileşme yaşayacak, içsel olarak çok daha motive, zinde ve canlı
hissedeceksiniz. Özellikle aile büyükleri, patronlar ve yaşça büyük kişilerin
desteğini görebilir, devam eden ilişkilerinizde uzun vadeli güzel kararlar
alabilir, keyifli görüşmeler gerçekleştirebilirsiniz. Bekar olanlar için
fırsatlara açık olan bir haftada bulunduğunuzu hatırlatarak, hafta genelinde
kurduğunuz ilişkilere daha dikkatli bakmanızı ve bu ilişkinin uzun vadeyi
etkileyebileceğini söyleyebilirim. Bugün ve yarın, 24-25 Mart tarihlerinde
etkin olan Venüs Neptün uyumlu görünümü düğün, nikah ve davetler açısından
muazzam olumlu etkili iken, arkadaş çevrenizle yapılan etkinlikler, geleceğe
yönelik niyetleriniz açısından da destekleyici olacak. Bu süreç aynı zamanda
yaşamınıza aşk ve sevgi dolu konuşmaların, diyalog ve görüşmelerin katılmasına
sebep oluyor.
ASLAN BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü, belki de haftanın en olumlu etkilerini size sunarak, tatiller,
seyahatler, eşle, partnerle olan iletişiminiz, olası davalarınız, düğün,
kutlama, nikah ve uzun süreli ilişkilere başlama açısından size fırsatlar
sunuyor. Bu süreçte öğrenci iseniz, eğitim hayatınızda başarı,
öğretmenlerinizle daha iyi anlaşma gibi etkiler sözkonusu iken, ilişkiler
açısından olumlu bir haftadan geçiyorsunuz. Ayrıca basın yayın, yurtdışı
bağlantılı işler ve umutlarınızın artması anlamında şanslı olduğunuz bu
süreçte, doktorlar, danışmanlar ve astrologlardan da ciddi destek
görebilirsiniz. Bugün ve yarın, 24-25 Mart tarihlerinde etkin olan Venüs Neptün
uyumlu görünümü aile büyükleriniz ve yaşça büyük kişilerin sevgisini daha çok
görmeyi gösterirken, yakın çevre desteği ve iş hayatı anlamında görüşmelerde
fırsatlar elde etme anlamını da taşıyor olacak. Bu hafta çocuk sahibi olmak
isteyenler için fırsatlar haftası iken, ayrıca çocuğu olanların da güzel
haberler alacağı bir süreç olacak.
BAŞAK BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü, ruhsal olarak çok ciddi destek aldığınız, aileniz, yakınlarınız ve
sevdiklerinizin desteğini hissederek, hedeflerinize daha rahat yöneleceğiniz
bir zamana işaret ediyor. Eviniz, ofisiniz ve yerleşimle ilgili değişiklik ve
düzenlemeler için şanslı olduğunuz bu haftada, olası operasyonlar,
ameliyatlarınızda da başarı görünüyor. Ruhsal çalışmalar, psikolog ve
psikiyatristlerden destek görebileceğiniz bu zaman diliminde yaşamınızda
sevdiğiniz insanların maddi ve manevi mutluluk haberlerini de alabileceksiniz. Bugün
ve yarın, 24-25 Mart tarihlerinde etkin olan Venüs Neptün uyumlu görünümü
yurtdışı, eğitim öğretim hayatınız, eş ve partnerden gelen haberler, seyahatler
konusunda size ılımlı bir enerji ile destek olurken, bekar bir Başaksanız bu
süreç size aşk ve sevgiyi daha yoğun hissedeceğiniz bir tanışma, flört durumu
getirebilir. Hafta genelinde kalıcı kararlar alma ve hedefe yönelik çalışmalar
zamanındasınız.
TERAZİ BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü, yakın çevre, kardeşler, akrabalar ve ailenizin güçlü desteğini
alacağınız, ikili ilişkilerinizde olumlu, yapıcı diyaloglar kurarak uzun vadeli
kararlar alabileceğiniz bir sürece işaret ederken, özellikle iş teklifleri,
görüşmeler yapmak, internet ile ilgili işlerinizi halletmek, sosyal
etkinliklere zaman ayırmak ve düşünce dünyanızı ilgilendiren alanda yapıcı,
kesin, sonuç odaklı kararlar almak açısından olumlu etkiler sunuyor. Bugün ve
yarın, 24-25 Mart tarihlerinde etkin olan Venüs Neptün uyumlu görünümü gizli
ilişkilerden uzak durmanızın faydalı olacağı, saç boyama, imaj değişimi, küçük
estetik operasyonlar, şifacılardan destek alma gibi konularda size olumlu bir
etki gönderiyor olacak. Bu süreçte ilişkilerinizde çok daha yumuşak, anlayışlı
ve ruhsal tatmin yaşayan taraf olacaksınız.
AKREP BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü, maddi ve manevi kaynaklarınızı en iyi şekilde kullanacağınız,
kendinize güveninizin tam olduğu, özellikle çalışma yaşamınızda son derece
olumlu etkiler sunan bir döneme işaret ederken, alım satım, banka ve hesap
işleri ile ilgili de size destek oluyor olacak. Bu zaman diliminde olası sağlık
sorunlarınıza net çözümler bulacak, yaşamınıza sorumluluk ve disiplin getirerek
daha zinde, daha motive, daha hedefe odaklı yaşayacaksınız. Spora başlamak,
rejime start vermek, iyi bir diyet uygulamak, günlük yaşamınızı daha net
planlamak için harika zamanlardasınız. Bugün ve yarın, 24-25 Mart tarihlerinde
etkin olan Venüs Neptün uyumlu görünümü özel ilişkilerinizde aşk ve romantizmi
en üst noktaya çıkararak, sevdiklerinizle geçireceğiniz zamanın duygusal olarak
sizi çok mutlu edeceğini ve eğer bekarsanız ilişki tekliflerine açık olduğunuzu
da göstermekte
YAY BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü, gücün, sorumluluğun, kontrolün ve şartların sizden yana olduğu,
hayatınıza uzun vadeli işler ve ilişkiler getirecek harika bir döneme işaret
ediyor. Bu süreçte reklam tanıtım, sahne sanat, spor ve eğlence ile ilgili
işlerinizde önemli olumlu gelişmeler yaşarken, aşk hayatınızda uzun vadeli
ilişkilere başlayabilir, tanıştığınız insanların uzun süre yaşamınızda yer
ettiğini ilerleyen dönemde fark edebilirsiniz. Çocuk sahibi olmak isteyenlerin
hayallerine kavuşabileceği bu hafta, spora başlamak, işlerinizde
yakınlarınızdan destek almak ve görüşmeler yapmak için de muazzam olumlu
etkiler alıyorsunuz. Bugün ve yarın, 24-25 Mart tarihlerinde etkin olan Venüs
Neptün uyumlu görünümü günlük yaşamınızda estetik zevklerinizin, yemek yeme
ihtiyacınızın daha artabileceği bir sürece işaret ederken, yaşamınızda affetme,
bağışlama, merhamet ve aşk temaları daha fazla önplanda olacak. Ayrıca yine bu
iki gün hayal ettiğiniz bir görüşmeyi yapma fırsatına sahip olacaksınız.
OĞLAK BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü, ruhsal olarak disipline olmanıza, olası ailevi problemlerinize kalıcı
ve yapıcı çözümler üretmenize, sevdiklerinizle anlaşmanızın çok daha kolay
olmasına, yerleşim, ev ve ofisle ilgili düzenlemelerinizin istediğiniz gibi
gerçekleşmesine sebep olurken, manevi olarak yoğun bir destek alıyor ve
güçleniyor olacaksınız. Özellikle motivasyonunuzdaki artış, iş hayatınız ve
ilişkilerinizde uzun vadeli kararlar almanıza ve adeta yeniden yapılanmanıza
aracı olacak şekilde etkiler sunuyor. Bugün ve yarın, 24-25 Mart tarihlerinde
etkin olan Venüs Neptün uyumlu görünümü yaşamınızda keyifli görüşmeler
yapacağınız, aşk hayatınız konusunda tekliflere açık olduğunuz ve devam eden
ilişkilerinizde romantizmi hissedeceğiniz güzel bir dönemi gösterirken, bu
süreçte sevgiyi, ilgiyi daha yoğun hissediyor olacaksınız.
KOVA BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü, hayatınızda yeni tekliflerin gündeme gelmesine sebep olurken,
projeler, çalışma hayatınız ve hedefleriniz destekleniyor olacak. Özellikle
yapacağınız hem özel ilişkiler hem de kariyer anlamındaki görüşmeler uzun
vadeyi kapsarken, bu zaman diliminde kendinizi çok daha net, kararlı ve keskin
ifade edecek, iletişim gücünüzü sonuna kadar kullanabilecek ve beklediğiniz bir
takım haberleri alabileceksiniz. Seyahatler, eğitimler, görüşmeler ve yakın
çevre desteğini alma anlamında size olumlu etkiler sunan bu süreçte, internet
sitenizi düzenleyebilir, yazı yazmaya başlayabilir, diğer taraftan gerekli
evrak, belge vb. işlerinizi kolayca halledebilirsiniz. Bugün ve yarın, 24-25
Mart tarihlerinde etkin olan Venüs Neptün uyumlu görünümü ailenizin ve
yakınlarınızın yoğun ilgi ve sevgisini hissedeceğiniz, huzuru evinizde
bulacağınız bir zamanı gösterirken, yaşadığınız alanı kendi zevklerinize ve
sizi mutlu edecek düzene göre yeniden yapılandırmanız size çok daha iyi
hissettirecek. Yine bu dönemde geçmişe dair birtakım duygularınızın
canlanabileceği, geçmişte kalan insanlarla kontak kurabileceğiniz bir zamanda
bulunuyorsunuz.
BALIK BURCU
23-29 Mart haftasında etkili olan
ve en keskin anını 25 Mart Çarşamba günü gerçekleştiren Satürn Güneş uyumlu
görünümü, ailenizin, patronlarınızın ve fikrine değer verdiğiniz kişilerin
desteğini alacağınız, kurumsal ve devletle ilgili resmi işlemlerinizin kolayca
çözümleneceği bir sürece işaret ederken bu zaman diliminde kendinizi toplum
içinde sorumluluk sahibi, hedefe odaklı ve kararlarından dönmeyen bir yapıda
çok güçlü ifade edecek, olası sunumlarınız, tanıtımlarınızda başarı elde
edeceksiniz. Kariyer konusunda olumlu görüşmeleri ifade eden bu hafta, finansal
kaynaklarınızla ilgili işlerinizi tamamlayabilir, yatırım yapmayı düşünebilir,
banka ve hesap işlemlerinizi tamamlayabilir, alım satım yapabilirsiniz.
İlişkileriniz açısından motivasyonunuzun çok yüksek olduğu ve hayattan ne
beklediğinizi çok daha iyi belirleyebileceğiniz bu hafta, ayrıca maddi manevi
sizi güçlü kılacak bir armağan alabilirsiniz. Bugün ve yarın, 24-25 Mart
tarihlerinde etkin olan Venüs Neptün uyumlu görünümü, enerjinizi çok güzel
ifade edeceğiniz, sosyal ortamlar, etkinlikler, düğünler, organizasyonlarda yer
alabileceğiniz ve aşk hayatınızda romantik, yapıcı, sevgi dolu bir zamana
işaret etmeye devam ediyor.
DİDEM ŞARMAN
Etiketler:
astrolog,
astrology,
Astroloji,
astroloji danışmanlık,
burçlar,
Didem Şarman,
didemsarman,
güneş,
haftalıkburç,
İnci Didem Şarman,
Satürn,
sun,
zodiac,
zodyak
Yer:
İstanbul, Türkiye
19 Mart 2015 Perşembe
12 Mart 2015 Perşembe
Astroloji & Bilim Yanyana Gelir mi?
(7 Mart 2014'te yazdığım, Radikal Gazetesinde yayınlanmış yazım)
Bu yazıda geçmişte astrolojiyi hangi medeniyetlerin ve kimlerin kullandığını okumak yerine, şu anda astrolojiyi bizim nasıl kullandığımız hakkındaki görüşleri okuyacaksınız.
Günümüzde
astroloji çalışmaları dünyanın her yerinde devam etmekte olsa da,
Türkiye’deki çalışmalar birkaç değerli astrolog dışında popüler bilgiye
hizmet etme aracı olarak kullanılmaya devam ediliyor. Ülkemizde
astroloji alanında değerli hizmetler veren, markalaşmış veya eğitim
kurumu olmuş, bu alana ciddi anlamda emek, zaman ve çaba harcayan
kişiler mevcut. Bu noktada değerli okuyucuların astrolojiyi “fal” olarak
anlamlandırmasına sebep olacak nitelikteki kişilerle, onu insanlara
daha doğru ve düzgün anlatmak için çabalayan, yoluna falcılıkla değil,
mantıkla ve mantığa yatkın konularla devam eden “nitelikli” kişileri
ayırt edebileceği inancındayım ki şöyle bir durum da var, bir kişi
falcılık yapıyorsa bile, bu da onun seçimi, ona ait yaşam yoludur,
birilerine doğrudan zarar vermediği, psikolojilerini bozmadığı sürece
onun yapmakta olduğu şey bizi birebir ilgilendirmez.
Astroloji hakkında ön yargılı olan binlerce, belki milyonlarca insan var. Ön yargılılar, çünkü astrolojiyi eleştirmekten başka ona bir çaba harcamadılar. Tıpkı benim bugün hiçbir fikir sahibi olmadığım bir alanla ilgili eleştiri yapmam gibi bir durum sözkonusu. Eleştiriyi dikkate alabilmemiz için, karşımızdaki kişilerin gerçekten astroloji sistemini anlamaya çalışmış, ona çaba, zaman ve emek harcamış kişiler olması gerekir. Böylece fikirlerimiz uyuşmasa bile, karşımdaki kişinin eleştirisini kesinlikle dikkate alabilirim.
Sizi astrolojiden iten şeylerin başında, bu değerli alanı “öngörü ve istatistik” alanından çıkarmaya çalışıp, falcılık maskesiyle sunanlar geliyor; çünkü bir astrologa gittiğinizde “2014 mart ayında baban ölecek” gibi iddialı ve korkutucu bir cümle duyabiliyorsunuz. Oysa ki astroloji de kesin cümleler yoktur. Bizler, “zamanın kalitesini” yorumlarız; ancak bu kaliteye kişilerin nasıl tepki vereceğini asla bilemeyiz. Örneklendirecek olursam, eğer gökyüzünde transit halindeki Pluton, kişinin doğum haritasındaki Güneş’e karşıt açı yapma sınırına yaklaşmışsa, o halde kişiye örneğin babasıyla ilgili söylenecek cümleler şu şekilde olmalıdır. “2014 Mart ayında babanızla daha fazla ilgilenmeniz gerekecektir, çünkü sağlık durumu hassaslaşacaktır. Bedensel ve ruhsal olarak hassas olacağı bu döneme girmeden önce, babanızın sağlık taramasından geçmesini öneririm. Ayrıca erkekler ve baba figürü ile olan ilişkileriniz çeşitli testlerden geçeceği ve bünye olarak zayıf düşeceğiniz için, sizin de bir sağlık taraması yaptırmanız ve ikili ilişkilerinizde geçmişe ait sizi yoran, üzen, artık yolunuza katkı sağlamayan ilişkileri geride bırakmaya hazırlanmanız sizin faydalı olacaktır.” Bu cümleler sadece aradaki yaklaşım fakrını görebilmeniz açısından basit birer örneklendirmedir. Astroloji alanı hakkında gerçekten zaman ayırıp, çalışma yapan kişiler, yıllara yayılan uzun eğitim dönemlerinden geçerler ve bu eğitimlerin içinde teknik bilgiler dışında insanların psikolojik durumunu göz önüne alarak bir bilgiyi sunmaya özen gösterme gibi hassasiyetleri de öğrenirler. Sonuç olarak karşınıza gelen etten kemikten bir beden değil, ruhu, kalbi ve duyguları da olan bir insandır.
Astrolojide gezegenlere, Güneş ve Ay’a yüklenen anlamlar, deneyim ve gözlemin bir sonucu olarak çağdan çağa aktartılmaya devam etmiştir. Örneğin Venüs’ün sevgi, ilişkiler ve para akışı ile ilgili bir gezegen olduğu, Venüs’ün geri gidiş (gökyüzünde gezegenler hiçbir zaman geri gitmezler, biz yermerkezli bakışla, hızları yavaşladığı zamanlarda onları geri gidiyormuş gibi görürüz) zamanlarında bu konu başlıkları ile ilgili problemler ve aksaklıklar yaşadıklarını kaydetmişlerdir. Tabi ki onlar kaydetti diye biz bu bilgiyi alıp kullanmamakta, günümüzde Venüs geri gidişini biz de gözlemlemekte ve insanların hayatındaki deneyimlere göre bu bilgileri aktarmaya devam etmekteyiz. Siz de bu konuda bir gözlem yapmak istiyorsanız, 21 Aralık 2013- 1 Şubat 2014 arasında, yeni bir ilişkiye başlayanların bu ilişkiyi ne kadar sağlıklı veya uzun ömürlü olarak sürdürdüklerini gözlemleyebilir ve süreci araştırabilirsiniz örneğin. Buradaki örneğimi “o zaman bir ilişkiye başladık, mutluyuz” olarak değerlendirmek yerine, ilişkinin içindeki paylaşımların kalitesini, kadın erkek ilişkisi açısından ne kadar sağlıklı devam ettiğini ve zamanın bu ilişkinin gidişatı hakkında nasıl bir sonuç getireceğini gözlemlemenizi önermekteyim.
Astrolojinin günümüzde sürekli olarak bilimle kıyaslanması ve “bu bilimsel değil, hiçbir bilimsel testi geçemiyor” şeklindeki eleştiriler, şu soruları sormama sebep oluyor: Hayatın içindeki her şeyi bilimle mi açıklıyorsunuz? Örneğin hayatınıza çok yardımcı olan bir alanı, matematiği bilimle mi açıklıyorsunuz ya da felsefeyi tamamen red mi ediyorsunuz? Astroloji ve bilimi neden sürekli yan yana getirmeye çalışıyorsunuz ve eleştirileri sunan bilim adamları veya normal kişiler hem bilim hem de astroloji konusunda yani her iki alanda da yeterli bilgi birikimi ve donanıma sahipler mi?
Diğer yandan bilimsel bilgilere akıl, gözlem ve deney yoluyla ulaşılırken, astroloji kendi içinde akıl, istatistik ve gözleme dayanan bir sistem kullanmakta. Bilime olan yakınlığı ve astronomi, psikoloji, sosyoloji gibi bilimlerden faydalanması da asla inkar edilemez. Tabi ki pozitif bilimler arasında yer alamasa da, bu astrolojiyi hayatımızdan tamamen dışlamamız anlamına da gelmez. Üstelik bugün yerçekimi kanunu gibi bir bilimsel bilgi değişime uğramayacak kadar kesinlik kazanmışken, her bilimsel bilgi aynı kesinliği kazanacak ve çağlar boyunca aynı etkiyi koruyacak diye bir kesinlik de yoktur. Bugün kanıtladığınız bir bilginin üzerine, yarın ondan daha güçlü bir bilgi geldiğinde, daha önce kanıtladığınız bir şeyi sonradan değiştirmek zorunda kalırsınız. Bu, kanıtlanan bilginin yanlış olduğunu göstermez, bunun değişebileceğini, gelişebileceğini gösterir. Üstelik bunu yapan da yine bilimin ta kendisidir. Doğrusu sonsuz ve sınırsız evrende “değişim ve gelişim” i kabul etmemek ve “bu kesin böyledir” demek, insanoğlu için ileriki yıllarda şaşırtıcı sürprizlere hazır olması gerektiği anlamını da taşımaktadır ve tabi ki bilimin hayatımıza kattığı “kesinlik” bize pek çok şeyi kanıtlarken, “anlamamıza, anlamlandırmamıza, manasını çözebilmemize yardımcı olmuyor. Sadece kanıtlıyor ve içini boş bırakıyor. “
Örneğin biz Venüs’ü Akrep burcunda yer alan insanlar için yorum yaparken neye göre yapıyoruz araştırdınız mı? Venüs’ü Akrep burcunda yerleşmiş insanlar için bir istatistik tutuyoruz. Tabi ki tuttuğumuz istatistiklerin yanında insanların davranışlarını ve yaşamlarını gözlemliyor, onların psikolojisini değerlendiriyor ve yaşadıkları ortamı, doğduğu yeri, büyüme koşullarını ve aldığı kültürü de kayıt altına alıyoruz. Böylece basit bir örnekle Venüs’ü Akrep burcunda yerleşmiş insanların, derin ilişki kurma ihtiyacı, saplantılı bağlılık geliştirme potansiyeli, parapsikoloji, psikoloji ve tıp alanlarına ilgi, maji, okültizm ve cinsellikle ilgili konuları araştırma eğiliminde olduklarını gözlemliyoruz. Venüs’ün daha somut anlamda, Akrep burcundaki yerleşiminde para kazanma ile ilgili vereceği özelliklere bağlı olan oranı tespit etmemiz ise daha zor; çünkü her kişinin ayrı ayrı haritalarında, örneğin Venüs Uranüs’ten kare açı alıyor veya Venüs Satürn ile üçgen açı kuruyor. Bu durumda aynı Venüs Akrep görünümü, Uranüs ile kare halinde olduğu için, krizlerden etkilenen, parasını yeterince biriktiremeyen ve düşünmeden ani harcamalar yapan biri etkisini verirken, Satürn ile üçgen açı halindeki Venüs Akrep görünümü, kişinin parasını kontrol edebilmesine, biriktirebilmesine, zaman içinde büyük bir maddi oluşum gerçekleştireceğine işaret etmektedir. Herkesin haritasındaki ayrı “açısal faktörler ve ev yerleşimleri” klasik ve genel geçer Venüs Akrep görünümü dışında, ayrı anlamlar da verecektir. Bu Venüs’ün Akrep burcundaki anlamlarının konu başlıklarını değiştirmez, ancak Venüs’ün aldığı görünümler sayesinde içerik değişecektir.
Astrolojiyi tekdüze bilgilerle hareket eden bir sistem olarak algılamamalısınız, çünkü size Venüs’ün Akrep’te olacağı için kesinlikle zengin olacaksın diyemeyiz. Aksine eğer kişinin haritasında Venüs’ü olumsuz etkileyen bir açı veya teknik yönden hasarlar yoksa, o halde “bu yaşam deneyiminde paranı çoğaltmak, etkili olarak kullanmak, örneğin doktorluk mesleğinden para kazanmak gibi fırsatların olacak, ancak bu fırsatları değerlendirmek veya değerlendirmemek senin elinde” deriz. Bu tıpkı bizim size şunu söylememiz gibidir. “Bugün yağmurlu bir gün olacak, istersen şemsiyeni al ve yağmurdan korun, istemezsen de alma ve ıslan..” Astroloji bastığınız zeminin kalitesini açıklar, sizin adımlarınızı tartışmaz. Yani çukurlu bir yolda yürüdüğünüzü ifade eder, ancak çukura düşüp düşmeyeceğiniz hakkında bilgi vermez.
Peki bir insanın doğum anında çıkarılan harita onun yaşamsal tavrını ve zamanın kalitesini nasıl etkileyebilir? Burada “başlangıç koşullarına hassas bağımlılık” ilkesinden söz edebiliriz. Bir sistemin başlangıç koşulları bilindiğinde, o sistemin belirli bir zaman sonraki durumunu da öngörebilme konusunda fikirler vardır. (bilimsel olarak kanıtlanmıştır diye bahsetmiyorum) Astrolojide başlangıç koşullarını net olarak belirleyebilmekteyiz. Kişinin doğduğu yer, doğduğu dakika ve doğduğu dakikada gökyüzündeki gezegenler ile Güneş ve Ay’ın konumları net olarak bellidir. Bu durum kişinin ilerleyen zaman içinde “içinden geçmekte olduğu zamanın kalitesini” açıklamaya yardımcı bir bilgi olarak bulunmaktadır. (Bu konu ile ilgili detaylı bilgiyi Astroloji akademisinin Mart sonunda yayınlanacak olan birinci eğitim kitabında bulabilirsiniz)
Bir başka konu, “bu sene İkizler burcu için evlenecek dediniz, hiçbiri çıkmadı..” tarzındaki yaklaşımlardır. Haklısınız, bunu hep böyle söyleyen ve aktaran astrologların sizde yarattığı etkinin sonucunda, haklı bir savunmadır bu. Ne var ki sadece burcunuza göre yapılan yorumları değerlendiremezsiniz. Astrolojide her harita kendine özel faktörler taşımaktadır. Örneğiniz sizin burcunuz ikizler ise, teknik olarak “Güneşiniz İkizler’de” yer almaktadır; ancak sizin haritanızdaki Güneş’e şu anda gökyüzünde transit halde bulunan Satürn kare açı yapmaya başlamışsa, o halde bizim yazdığımız aylık veya yıllık yorumlardaki “Jüpiter’in size sunduğu iyimserlik, moral ve şans” etkisini büyük ölçüde alamıyorsunuz demektir; çünkü Satürn sizin Güneşinizi baskı altına almıştır ve iyimserliği hissettiremeyecek bir etki sunmaktadır.
Günlük yorumlar Ay’ın hareketlerine ve gökyüzünde yer alan önemli açılara göre ve aylık, yıllık, haftalık yorumlar gökyüzündeki önemli açılar, tutulmalar ve yıldızların etkilerine göre yazılmaktadır ve bunu astroloji konusunda uzun süre eğitim almış biri detaylı olarak, teknik içerikle yazabilir. Bu yazılanları okumanız, sizin sahip olduğunuz burç ve yükselen burcun nasıl bir etki aldığını öğrenmeniz açısından uygundur ancak yüzde yüz tahmin beklemeniz yerinde olmayacaktır; çünkü biz bu yorumları yaparken, sizin haritanızdaki gezegen ve ışıkların başka hangi durumlardan etkilendiğini o an için görememekteyiz. Bu kişisel harita incelemesi ile öngörülecek bir şeydir.
Astrolojinin ne kadar dakik ve anlamlı olduğunu görebilmek için öncelikle ona vakit ayırmanız, “tecrübe etmeniz” gerekmektedir. Sobanın elinizi yaktığını siz ilk nasıl öğrendiniz? Anneniz size “o sıcak” dediği için mi, gidip elinizi yaktığınız için mi? Astrolojide tıpkı böyledir, bir başkası size “bu bir saçmalık” dediği için bu kıymetli sisteme inanmamak veya “buna tamamen inan” dendiği için, sisteme tamamen inanmak sizin “hazır bilgiyi olduğu gibi alan, okumayan, araştırmayan, değerlendirme ve gözlem yapmayan” biri olduğunuzu doğrular sadece. Örneğin, astrolojide Satürn kısıtlama, sınırlama, eskiye ait bir yapıyı sona erdirme ve bazı ayrıntılı durumlarda ölüm ile özdeşleştirilmiş, Güneş ise erkekler ve baba figürü ile sembolize edilmiştir. 09.07.2010 tarihinde, babamın vefatında, kendi doğum haritamdaki Güneş’in üzerine, transit halindeki Satürn exact olarak derecesi ve dakikası ile kavuşum yaptığında babamı kaybetmiştik. 10 Temmuz 2010’da Yengeç burcunda gerçekleşen Güneş tutulması ise benim sekizinci evimde gerçekleşmişti. Sekizinci ev astrolojide ölümle ilgilidir. Bunlar da tesadüf diyebilirsiniz; ancak tesadüf olmadığını ancak deneyimleyerek öğrenebilir ve gözlemleyebilirsiniz.
Bizler, geçmişte sizin astrolojiye inanmadan ve onun hakkında çalışma yapmadan geçirdiğiniz zamanlardan sonra bugün bize geldiğinizde, sizin geçmiş zamanda bu sistemden haberiniz yokken bile yaşadıklarınızın tamamına “astrolojik açıdan teknik olarak açıklama yapabiliyor” ve hayatınızdaki olayları tek tek size gösterebiliyoruz. Örneğin 2005 yılında astrolojiden haberi olmadan yaşayan birinin, Satürn Venüs üçgeninde evlendiğini ona gösteriyoruz, ki astrolojiyi öğrenen biri için, tüm evlilik hesapları (arap noktaları, ilerletim, zamansal yaklaşım, yaşanan yıl, transitler vb.) ile birlikte, Satürn Venüs üçgenini yaşadığını görmesi bir hayli şaşırtıcı ve anlamlıdır.
Günümüzün bir başka önemli konularından biri, “saygı”dır. Astroloji sayesinde bir insanın yaşamına, davranışlarına ve kaderine saygı göstermeyi öğrenirsiniz; çünkü onun davranışlarının altında yatan etkiyi daha rahat gözlemlersiniz. Örneğin biz haritasında sorunlu aile görünümleri ile doğmuş birine, onun ailesindeki problemli etkiyi anlattıktan sonra, yaşamında iki seçeneğin var, “ya bu problemli etki ile ruhunu daha da zedeleyip, aynı problemleri insanlara yaşatacak ve sen de yaşayacaksın veya bu problemli etkiye istinaden profesyonel bir psikolog veya psikiyatristten destek alarak yaşamını yeniden inşa edeceksin..” Gördüğünüz gibi kişinin yapacağı seçime karışmadım, olası iki seçenekte kişiyi bekleyen durumu ifade etmiş oldum. Yine de her iki durumda da, onun “başlangıç koşulunu” bildiğim için, ona saygı duymaya devam edeceğim. Örneğin bilim sayesinde atom bombası üretilmesine ve bunun sonuçlarının ne derece kötü olduğunu bilmeme rağmen, ona saygı duymaya devam etmem gibi.
Bizler aynı olmak zorunda değiliz, aynı yerden bakmak zorunda da değiliz, bizi tamamlayan ve bütünleştiren arada saygı olduktan sonra bu farklılıklar değil midir? Bilim “mana ve anlama” önem vermiyor diye onu red mi edeceğim? Kendisinin tesadüf eseri bu dünyada yer aldığını, işe yaramaz ve öylesine var olduğunu düşünen birine saygı duymaktan vaz mı geçeceğim? Kendisini bu dünyadan ve evrenden tamamen ayrı sayan, arasında hiçbir bağlantı olmadığını düşünen birine veya şu koskoca alemde sadece keşfettiği yer kadarını bilip de, sonsuz evrenin işleyişi hakkında ahkam kesenlere saygısız mı davranacağım? Tabi ki hayır, “herkes aklının yettiği , ruhunun anlamlandırabildiği” kadarını bilebilir..
“hiçbir şey bilmiyoruz” gibi anlamlı bir cümle kuran Sokrates’in, ölçülü olmak, yasalara uymak, dost kazanmak, toplum işleriyle ilgilenmek ve alçakgönüllü olmak gibi iyi ve mutlu yaşam ilkeleri karşısında, ona baldıran zehrini içiren o zamanın sistemi veya astroloji, astronomi ve fizik alanında değerli çalışmalar yapan Galileo’nun astroloji akademisinde özellikle işlendiği üzere o zamanın inanışı gereği dünyanın sabit olduğu fikrine karşı çıkıp, dünyanın döndüğünü iddia etmesiyle engizisyon mahkemesinde yargılanması gibi durumlar ile bugün illa ki bilimsel olmayan bir bilgiyi anlatmaya çalışan insanlara fırsat olsa benzer muamelenin yapılacak olması manidar değil midir?
İnsan beyninin yüzde kaçını kullanabildiği hakkında hala tartışmalar varken, neyi tam olarak bildiğimizi zannediyoruz doğrusu merak ediyorum.. Önemli olan insan gibi, insanca yaşamak ve insanlığa, onların ruhuna, yaşamına katkıda bulunmaya devam edebilmektir.
Astroloji hakkında ön yargılı olan binlerce, belki milyonlarca insan var. Ön yargılılar, çünkü astrolojiyi eleştirmekten başka ona bir çaba harcamadılar. Tıpkı benim bugün hiçbir fikir sahibi olmadığım bir alanla ilgili eleştiri yapmam gibi bir durum sözkonusu. Eleştiriyi dikkate alabilmemiz için, karşımızdaki kişilerin gerçekten astroloji sistemini anlamaya çalışmış, ona çaba, zaman ve emek harcamış kişiler olması gerekir. Böylece fikirlerimiz uyuşmasa bile, karşımdaki kişinin eleştirisini kesinlikle dikkate alabilirim.
Sizi astrolojiden iten şeylerin başında, bu değerli alanı “öngörü ve istatistik” alanından çıkarmaya çalışıp, falcılık maskesiyle sunanlar geliyor; çünkü bir astrologa gittiğinizde “2014 mart ayında baban ölecek” gibi iddialı ve korkutucu bir cümle duyabiliyorsunuz. Oysa ki astroloji de kesin cümleler yoktur. Bizler, “zamanın kalitesini” yorumlarız; ancak bu kaliteye kişilerin nasıl tepki vereceğini asla bilemeyiz. Örneklendirecek olursam, eğer gökyüzünde transit halindeki Pluton, kişinin doğum haritasındaki Güneş’e karşıt açı yapma sınırına yaklaşmışsa, o halde kişiye örneğin babasıyla ilgili söylenecek cümleler şu şekilde olmalıdır. “2014 Mart ayında babanızla daha fazla ilgilenmeniz gerekecektir, çünkü sağlık durumu hassaslaşacaktır. Bedensel ve ruhsal olarak hassas olacağı bu döneme girmeden önce, babanızın sağlık taramasından geçmesini öneririm. Ayrıca erkekler ve baba figürü ile olan ilişkileriniz çeşitli testlerden geçeceği ve bünye olarak zayıf düşeceğiniz için, sizin de bir sağlık taraması yaptırmanız ve ikili ilişkilerinizde geçmişe ait sizi yoran, üzen, artık yolunuza katkı sağlamayan ilişkileri geride bırakmaya hazırlanmanız sizin faydalı olacaktır.” Bu cümleler sadece aradaki yaklaşım fakrını görebilmeniz açısından basit birer örneklendirmedir. Astroloji alanı hakkında gerçekten zaman ayırıp, çalışma yapan kişiler, yıllara yayılan uzun eğitim dönemlerinden geçerler ve bu eğitimlerin içinde teknik bilgiler dışında insanların psikolojik durumunu göz önüne alarak bir bilgiyi sunmaya özen gösterme gibi hassasiyetleri de öğrenirler. Sonuç olarak karşınıza gelen etten kemikten bir beden değil, ruhu, kalbi ve duyguları da olan bir insandır.
Astrolojide gezegenlere, Güneş ve Ay’a yüklenen anlamlar, deneyim ve gözlemin bir sonucu olarak çağdan çağa aktartılmaya devam etmiştir. Örneğin Venüs’ün sevgi, ilişkiler ve para akışı ile ilgili bir gezegen olduğu, Venüs’ün geri gidiş (gökyüzünde gezegenler hiçbir zaman geri gitmezler, biz yermerkezli bakışla, hızları yavaşladığı zamanlarda onları geri gidiyormuş gibi görürüz) zamanlarında bu konu başlıkları ile ilgili problemler ve aksaklıklar yaşadıklarını kaydetmişlerdir. Tabi ki onlar kaydetti diye biz bu bilgiyi alıp kullanmamakta, günümüzde Venüs geri gidişini biz de gözlemlemekte ve insanların hayatındaki deneyimlere göre bu bilgileri aktarmaya devam etmekteyiz. Siz de bu konuda bir gözlem yapmak istiyorsanız, 21 Aralık 2013- 1 Şubat 2014 arasında, yeni bir ilişkiye başlayanların bu ilişkiyi ne kadar sağlıklı veya uzun ömürlü olarak sürdürdüklerini gözlemleyebilir ve süreci araştırabilirsiniz örneğin. Buradaki örneğimi “o zaman bir ilişkiye başladık, mutluyuz” olarak değerlendirmek yerine, ilişkinin içindeki paylaşımların kalitesini, kadın erkek ilişkisi açısından ne kadar sağlıklı devam ettiğini ve zamanın bu ilişkinin gidişatı hakkında nasıl bir sonuç getireceğini gözlemlemenizi önermekteyim.
Astrolojinin günümüzde sürekli olarak bilimle kıyaslanması ve “bu bilimsel değil, hiçbir bilimsel testi geçemiyor” şeklindeki eleştiriler, şu soruları sormama sebep oluyor: Hayatın içindeki her şeyi bilimle mi açıklıyorsunuz? Örneğin hayatınıza çok yardımcı olan bir alanı, matematiği bilimle mi açıklıyorsunuz ya da felsefeyi tamamen red mi ediyorsunuz? Astroloji ve bilimi neden sürekli yan yana getirmeye çalışıyorsunuz ve eleştirileri sunan bilim adamları veya normal kişiler hem bilim hem de astroloji konusunda yani her iki alanda da yeterli bilgi birikimi ve donanıma sahipler mi?
Diğer yandan bilimsel bilgilere akıl, gözlem ve deney yoluyla ulaşılırken, astroloji kendi içinde akıl, istatistik ve gözleme dayanan bir sistem kullanmakta. Bilime olan yakınlığı ve astronomi, psikoloji, sosyoloji gibi bilimlerden faydalanması da asla inkar edilemez. Tabi ki pozitif bilimler arasında yer alamasa da, bu astrolojiyi hayatımızdan tamamen dışlamamız anlamına da gelmez. Üstelik bugün yerçekimi kanunu gibi bir bilimsel bilgi değişime uğramayacak kadar kesinlik kazanmışken, her bilimsel bilgi aynı kesinliği kazanacak ve çağlar boyunca aynı etkiyi koruyacak diye bir kesinlik de yoktur. Bugün kanıtladığınız bir bilginin üzerine, yarın ondan daha güçlü bir bilgi geldiğinde, daha önce kanıtladığınız bir şeyi sonradan değiştirmek zorunda kalırsınız. Bu, kanıtlanan bilginin yanlış olduğunu göstermez, bunun değişebileceğini, gelişebileceğini gösterir. Üstelik bunu yapan da yine bilimin ta kendisidir. Doğrusu sonsuz ve sınırsız evrende “değişim ve gelişim” i kabul etmemek ve “bu kesin böyledir” demek, insanoğlu için ileriki yıllarda şaşırtıcı sürprizlere hazır olması gerektiği anlamını da taşımaktadır ve tabi ki bilimin hayatımıza kattığı “kesinlik” bize pek çok şeyi kanıtlarken, “anlamamıza, anlamlandırmamıza, manasını çözebilmemize yardımcı olmuyor. Sadece kanıtlıyor ve içini boş bırakıyor. “
Örneğin biz Venüs’ü Akrep burcunda yer alan insanlar için yorum yaparken neye göre yapıyoruz araştırdınız mı? Venüs’ü Akrep burcunda yerleşmiş insanlar için bir istatistik tutuyoruz. Tabi ki tuttuğumuz istatistiklerin yanında insanların davranışlarını ve yaşamlarını gözlemliyor, onların psikolojisini değerlendiriyor ve yaşadıkları ortamı, doğduğu yeri, büyüme koşullarını ve aldığı kültürü de kayıt altına alıyoruz. Böylece basit bir örnekle Venüs’ü Akrep burcunda yerleşmiş insanların, derin ilişki kurma ihtiyacı, saplantılı bağlılık geliştirme potansiyeli, parapsikoloji, psikoloji ve tıp alanlarına ilgi, maji, okültizm ve cinsellikle ilgili konuları araştırma eğiliminde olduklarını gözlemliyoruz. Venüs’ün daha somut anlamda, Akrep burcundaki yerleşiminde para kazanma ile ilgili vereceği özelliklere bağlı olan oranı tespit etmemiz ise daha zor; çünkü her kişinin ayrı ayrı haritalarında, örneğin Venüs Uranüs’ten kare açı alıyor veya Venüs Satürn ile üçgen açı kuruyor. Bu durumda aynı Venüs Akrep görünümü, Uranüs ile kare halinde olduğu için, krizlerden etkilenen, parasını yeterince biriktiremeyen ve düşünmeden ani harcamalar yapan biri etkisini verirken, Satürn ile üçgen açı halindeki Venüs Akrep görünümü, kişinin parasını kontrol edebilmesine, biriktirebilmesine, zaman içinde büyük bir maddi oluşum gerçekleştireceğine işaret etmektedir. Herkesin haritasındaki ayrı “açısal faktörler ve ev yerleşimleri” klasik ve genel geçer Venüs Akrep görünümü dışında, ayrı anlamlar da verecektir. Bu Venüs’ün Akrep burcundaki anlamlarının konu başlıklarını değiştirmez, ancak Venüs’ün aldığı görünümler sayesinde içerik değişecektir.
Astrolojiyi tekdüze bilgilerle hareket eden bir sistem olarak algılamamalısınız, çünkü size Venüs’ün Akrep’te olacağı için kesinlikle zengin olacaksın diyemeyiz. Aksine eğer kişinin haritasında Venüs’ü olumsuz etkileyen bir açı veya teknik yönden hasarlar yoksa, o halde “bu yaşam deneyiminde paranı çoğaltmak, etkili olarak kullanmak, örneğin doktorluk mesleğinden para kazanmak gibi fırsatların olacak, ancak bu fırsatları değerlendirmek veya değerlendirmemek senin elinde” deriz. Bu tıpkı bizim size şunu söylememiz gibidir. “Bugün yağmurlu bir gün olacak, istersen şemsiyeni al ve yağmurdan korun, istemezsen de alma ve ıslan..” Astroloji bastığınız zeminin kalitesini açıklar, sizin adımlarınızı tartışmaz. Yani çukurlu bir yolda yürüdüğünüzü ifade eder, ancak çukura düşüp düşmeyeceğiniz hakkında bilgi vermez.
Peki bir insanın doğum anında çıkarılan harita onun yaşamsal tavrını ve zamanın kalitesini nasıl etkileyebilir? Burada “başlangıç koşullarına hassas bağımlılık” ilkesinden söz edebiliriz. Bir sistemin başlangıç koşulları bilindiğinde, o sistemin belirli bir zaman sonraki durumunu da öngörebilme konusunda fikirler vardır. (bilimsel olarak kanıtlanmıştır diye bahsetmiyorum) Astrolojide başlangıç koşullarını net olarak belirleyebilmekteyiz. Kişinin doğduğu yer, doğduğu dakika ve doğduğu dakikada gökyüzündeki gezegenler ile Güneş ve Ay’ın konumları net olarak bellidir. Bu durum kişinin ilerleyen zaman içinde “içinden geçmekte olduğu zamanın kalitesini” açıklamaya yardımcı bir bilgi olarak bulunmaktadır. (Bu konu ile ilgili detaylı bilgiyi Astroloji akademisinin Mart sonunda yayınlanacak olan birinci eğitim kitabında bulabilirsiniz)
Bir başka konu, “bu sene İkizler burcu için evlenecek dediniz, hiçbiri çıkmadı..” tarzındaki yaklaşımlardır. Haklısınız, bunu hep böyle söyleyen ve aktaran astrologların sizde yarattığı etkinin sonucunda, haklı bir savunmadır bu. Ne var ki sadece burcunuza göre yapılan yorumları değerlendiremezsiniz. Astrolojide her harita kendine özel faktörler taşımaktadır. Örneğiniz sizin burcunuz ikizler ise, teknik olarak “Güneşiniz İkizler’de” yer almaktadır; ancak sizin haritanızdaki Güneş’e şu anda gökyüzünde transit halde bulunan Satürn kare açı yapmaya başlamışsa, o halde bizim yazdığımız aylık veya yıllık yorumlardaki “Jüpiter’in size sunduğu iyimserlik, moral ve şans” etkisini büyük ölçüde alamıyorsunuz demektir; çünkü Satürn sizin Güneşinizi baskı altına almıştır ve iyimserliği hissettiremeyecek bir etki sunmaktadır.
Günlük yorumlar Ay’ın hareketlerine ve gökyüzünde yer alan önemli açılara göre ve aylık, yıllık, haftalık yorumlar gökyüzündeki önemli açılar, tutulmalar ve yıldızların etkilerine göre yazılmaktadır ve bunu astroloji konusunda uzun süre eğitim almış biri detaylı olarak, teknik içerikle yazabilir. Bu yazılanları okumanız, sizin sahip olduğunuz burç ve yükselen burcun nasıl bir etki aldığını öğrenmeniz açısından uygundur ancak yüzde yüz tahmin beklemeniz yerinde olmayacaktır; çünkü biz bu yorumları yaparken, sizin haritanızdaki gezegen ve ışıkların başka hangi durumlardan etkilendiğini o an için görememekteyiz. Bu kişisel harita incelemesi ile öngörülecek bir şeydir.
Astrolojinin ne kadar dakik ve anlamlı olduğunu görebilmek için öncelikle ona vakit ayırmanız, “tecrübe etmeniz” gerekmektedir. Sobanın elinizi yaktığını siz ilk nasıl öğrendiniz? Anneniz size “o sıcak” dediği için mi, gidip elinizi yaktığınız için mi? Astrolojide tıpkı böyledir, bir başkası size “bu bir saçmalık” dediği için bu kıymetli sisteme inanmamak veya “buna tamamen inan” dendiği için, sisteme tamamen inanmak sizin “hazır bilgiyi olduğu gibi alan, okumayan, araştırmayan, değerlendirme ve gözlem yapmayan” biri olduğunuzu doğrular sadece. Örneğin, astrolojide Satürn kısıtlama, sınırlama, eskiye ait bir yapıyı sona erdirme ve bazı ayrıntılı durumlarda ölüm ile özdeşleştirilmiş, Güneş ise erkekler ve baba figürü ile sembolize edilmiştir. 09.07.2010 tarihinde, babamın vefatında, kendi doğum haritamdaki Güneş’in üzerine, transit halindeki Satürn exact olarak derecesi ve dakikası ile kavuşum yaptığında babamı kaybetmiştik. 10 Temmuz 2010’da Yengeç burcunda gerçekleşen Güneş tutulması ise benim sekizinci evimde gerçekleşmişti. Sekizinci ev astrolojide ölümle ilgilidir. Bunlar da tesadüf diyebilirsiniz; ancak tesadüf olmadığını ancak deneyimleyerek öğrenebilir ve gözlemleyebilirsiniz.
Bizler, geçmişte sizin astrolojiye inanmadan ve onun hakkında çalışma yapmadan geçirdiğiniz zamanlardan sonra bugün bize geldiğinizde, sizin geçmiş zamanda bu sistemden haberiniz yokken bile yaşadıklarınızın tamamına “astrolojik açıdan teknik olarak açıklama yapabiliyor” ve hayatınızdaki olayları tek tek size gösterebiliyoruz. Örneğin 2005 yılında astrolojiden haberi olmadan yaşayan birinin, Satürn Venüs üçgeninde evlendiğini ona gösteriyoruz, ki astrolojiyi öğrenen biri için, tüm evlilik hesapları (arap noktaları, ilerletim, zamansal yaklaşım, yaşanan yıl, transitler vb.) ile birlikte, Satürn Venüs üçgenini yaşadığını görmesi bir hayli şaşırtıcı ve anlamlıdır.
Günümüzün bir başka önemli konularından biri, “saygı”dır. Astroloji sayesinde bir insanın yaşamına, davranışlarına ve kaderine saygı göstermeyi öğrenirsiniz; çünkü onun davranışlarının altında yatan etkiyi daha rahat gözlemlersiniz. Örneğin biz haritasında sorunlu aile görünümleri ile doğmuş birine, onun ailesindeki problemli etkiyi anlattıktan sonra, yaşamında iki seçeneğin var, “ya bu problemli etki ile ruhunu daha da zedeleyip, aynı problemleri insanlara yaşatacak ve sen de yaşayacaksın veya bu problemli etkiye istinaden profesyonel bir psikolog veya psikiyatristten destek alarak yaşamını yeniden inşa edeceksin..” Gördüğünüz gibi kişinin yapacağı seçime karışmadım, olası iki seçenekte kişiyi bekleyen durumu ifade etmiş oldum. Yine de her iki durumda da, onun “başlangıç koşulunu” bildiğim için, ona saygı duymaya devam edeceğim. Örneğin bilim sayesinde atom bombası üretilmesine ve bunun sonuçlarının ne derece kötü olduğunu bilmeme rağmen, ona saygı duymaya devam etmem gibi.
Bizler aynı olmak zorunda değiliz, aynı yerden bakmak zorunda da değiliz, bizi tamamlayan ve bütünleştiren arada saygı olduktan sonra bu farklılıklar değil midir? Bilim “mana ve anlama” önem vermiyor diye onu red mi edeceğim? Kendisinin tesadüf eseri bu dünyada yer aldığını, işe yaramaz ve öylesine var olduğunu düşünen birine saygı duymaktan vaz mı geçeceğim? Kendisini bu dünyadan ve evrenden tamamen ayrı sayan, arasında hiçbir bağlantı olmadığını düşünen birine veya şu koskoca alemde sadece keşfettiği yer kadarını bilip de, sonsuz evrenin işleyişi hakkında ahkam kesenlere saygısız mı davranacağım? Tabi ki hayır, “herkes aklının yettiği , ruhunun anlamlandırabildiği” kadarını bilebilir..
“hiçbir şey bilmiyoruz” gibi anlamlı bir cümle kuran Sokrates’in, ölçülü olmak, yasalara uymak, dost kazanmak, toplum işleriyle ilgilenmek ve alçakgönüllü olmak gibi iyi ve mutlu yaşam ilkeleri karşısında, ona baldıran zehrini içiren o zamanın sistemi veya astroloji, astronomi ve fizik alanında değerli çalışmalar yapan Galileo’nun astroloji akademisinde özellikle işlendiği üzere o zamanın inanışı gereği dünyanın sabit olduğu fikrine karşı çıkıp, dünyanın döndüğünü iddia etmesiyle engizisyon mahkemesinde yargılanması gibi durumlar ile bugün illa ki bilimsel olmayan bir bilgiyi anlatmaya çalışan insanlara fırsat olsa benzer muamelenin yapılacak olması manidar değil midir?
İnsan beyninin yüzde kaçını kullanabildiği hakkında hala tartışmalar varken, neyi tam olarak bildiğimizi zannediyoruz doğrusu merak ediyorum.. Önemli olan insan gibi, insanca yaşamak ve insanlığa, onların ruhuna, yaşamına katkıda bulunmaya devam edebilmektir.
DİDEM ŞARMAN
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)